1089- Enes İbn Mâlik’in şöyle dediği nakledilmiştir: “Hz. Peygamber aleyhi ve sellem ile birlikte öğle namazını Medine’de dört, Zülhuleyfe’de ise iki rekat kıldım.[1]
Soru: Hocam bu hadis bazı zümrelerce seferilik mesafesi hakkında delil getirilmektedir. Aynı zümre 30-40 km mesafelik yerleri seferilik mesafesi olarak addetmektedir. Delil olarak da bu hadisi ileri sürmektedir. Bu konuda bizi aydınlatabilir misiniz?
Cevap: Bu hadisin seferilik mesafesine delil olacak bir boyutu yoktur. Çünkü bu hadisi nakleden ne Buhari (1089 numaralı hadis yukarıda hadis numarası hatalı girilmiştir) ve Müslim sahihlerinde ne Ebu Davud, Nesei veyaTirmizi Sünen’lerinde Seferilik mesafesi babında ele almamıştır. Ait olduğu yer olan “Kişinin bulunduğu yerlesim yerinden ayrılınca namazı kısaltarak kılmaya başlaması” babıyla ele almışlardır. Çünkü bu hadisde mevzu bahis edilen yer Zulhuleyfe sefer edilecek yer değil konaklama yeriydi. Zaten bunda, yani bir yere sefere çıkan birinin kendi yerleşim biriminden uzaklaşınca seferi olarak namaz kılmaya başlayabileceğinde görüş ayrılığı bulunmamaktadır. İbnü’l-Münzir şöyle demiştir:
“Bir kimse namazların kısa kılınabileceği uzaklıkta bir yere gitmek niyetiyle yolculuğa çıktığında, ayrılmış olduğu yerleşim birimine ait evlerin bulunduğu sınırdan çıktığı zaman artık namazları kısaltarak kılabilir, bu konuda âlimler icma etmişlerdir. Fakat bu sınırdan çıkmadan önce namazların kısaltılarak kılınıp kılınamayacağı konusunda görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Alimlerin çoğunluğuna göre o yerleşim bölgesine ait bütün evlerin geçilmiş olması gerekir. Kûfe’li bir âlime göre yolculuğa niyet edildiği zaman artık namazlar kısaltılarak kılınır, hatta kişi evinde bile olsa hüküm budur. Bazı âlimler ise kişi yolculuğa başladığında dilediği takdirde namazlarını kısaltarak kılar demişlerdir.”
İbnü’l-Münzir bu görüşlerden ittifakla kabul edilen ilk görüşü kabul etmiştir. Zira bu ilk görüş ittifakla kabul edildiği halde diğer görüşler ihtilaflıdır. Dolayısıyla bir kimsenin kısaltma hükmü kesinleşinceye kadar namazları tam olarak kılması gerekecektir. İbnü’l-Münzir sözlerine devamla şöyle der: ” Hz. Peygam-ber’in sallallâhu aleyhi ve sellem yolculuklarının hepsinde daha Medine’den çıkmadan namazları kısaltarak kıldığına dair ben şahsen hiçbir şey bilmiyorum.” (Fethul Bari Şerhu Sahih-i Buhari /3. Cilt 169.syf /Polen yay.2006 )
Buhari şarihi Fethul Bari müellifi İbni Hacer El Askalani de bu hadisi bahis alarak şu açıklamada bulunmuştur:
İmam Buhârî’nin başlıkta ifade ettiği durum (Kişi Bulunduğu Yerleşim Yerinden Ayrılınca Namazı Kısaltarak Kılmaya Başlar babı) , namazın kısaltılarak kılınabileceği bir mesafeye gitmek niyetiyle yola çıkanlar için geçerlidir ve bu konuda da görüş ayrılıkları bulunmaktadır.
Bazı bilginler bu rivayetlere bakarak kısa mesafeli yolculuklarda da namazın kısaltılarak kılınabileceğini söylemişlerdir. Zira Medine ile Zülhuleyfe arası altı mildir. Ancak bu görüşe şu şekilde karşı çıkılmıştır: “Zülhuleyfe bu yolculukta gidilmesi hedeflenen yer değildi. Hz. Peygamber sallalahu aleyhi ve sellem Mekke’ye gitmek üzere yola çıkmış fakat Zülhuleyfe’de konaklamıştı. Orada iken kıldığı ilk namaz ikindi namazı olmuştu ve yolculuğunu tamamlayıp tekrar Medine’ye dönene kadar bütün namazlarını kısaltarak kılmıştı.” (Fethul Bari Şerhu Sahih-i Buhari /3. Cilt 170.syf /Polen yay.2006 )
Görüldüğü gibi bu hadisin seferilik mesafesi belirlemede delil alınacak bir yönü olmayıp hadisi toplayan ve Müslümanalrın hizmetine sunan hadis alimlerinin fıkhi bablara ayırdıkları eserlerinden de anlaşılacağı üzere sefere çıkan birinin evindne ne kadar uzakta namazı kısaltabileceğine delil teşkil edebilir. Allah en doğrusunu bilendir.
[1] Hadisin Buhari’de geçtiği diğer yerler: 1546-1548, 1551, 1712, 1714-1715,2951,2986.